ABD-İsrail-İran hattında son durum: ABD, Suriye’den çekiliyor mu? İsrail, İran’ı vuracak mı?

ABD’nin Suriye’den çekilme süreci, hem diplomatik hem de askeri düzeyde yapılan görüşmelerle şekilleniyor. Washington’ın bu konudaki temel endişeleri arasında, DEAŞ militanlarının bulunduğu kamp ve hapishanelerin durumu ile Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ile kurduğu ittifak yer alıyor. Ancak son dönemde atılan adımlar, bu endişelerin giderildiğini gösteriyor. İran-ABD müzakerelerinin sonucunun da bölge jeopolitiği üzerinde ciddi sonuçlar doğurması bekleniyor.
Güvenlik kaynaklarından edinilen bilgilere göre, SDG ile yeni hükümet arasında yapılan anlaşma, ABD’nin “Müttefiklerimiz gidersek ne olur?” sorusuna yanıt niteliği taşıyor. DEAŞ’lıların tutulduğu kamp ve hapishanelerle ilgili olarak ise bu alanların Şam yönetimine devredilmesi önerildi. Bu yapılarda yaklaşık 10-12 bin civarında Irak vatandaşı bulunuyor ve kaynaklar, Irak’ın bu kişileri teslim almaya başladığını ifade ediyor. Bunun dışında 2-3 bin kişi ise farklı ülke vatandaşlarından oluşuyor. Bu gruptakilerin ya kendi ülkeleri tarafından alınması ya da Şam yönetiminin gözetiminde kalmaları bekleniyor. Geriye kalan ve çoğunluğu oluşturan grup ise Suriyelilerden oluşuyor.
YENİ SEVKİYAT YOK
Amerikan kuvvetlerinin sahadaki varlığını giderek azaltmaya başladığı bilgisi de doğrulandı. ABD basınında yer alan son dakika gelişmelerine göre, yıl sonuna kadar asker sayısında ciddi bir azalma bekleniyor. Tam çekilme gerçekleşmese de, ABD’nin Suriye’deki askeri varlığını asgari düzeye indirmesi hedefleniyor. Bu gelişmenin, SDG’nin anlaşmayı imzalamasında etkili olduğu belirtiliyor. Ayrıca ABD’nin uzun süredir SDG’ye yeni sevkiyat yapmadığına da dikkat çekiliyor.
İRAN-ABD HATTINDA MÜZAKERE TRAFİĞİ
Öte yandan güvenlik kaynakları, İran ile başlatılan müzakerelerin bölgedeki dengeleri etkileyebileceğini ifade ediyor. Eğer bu görüşmelerde uzlaşma sağlanırsa, İsrail’in İran’a yönelik saldırı planlarının rafa kalkabileceği değerlendiriliyor. Ancak mutabakat sağlanamazsa, İsrail’in Mayıs ya da Haziran ayında İran’ı hedef alabileceği yönünde senaryolar gündemde. ABD’nin bu tür bir operasyona doğrudan katılmayacağı ancak engel de olmayacağı yönünde bilgiler geliyor.
İRAN ESNEK OLACAK MI?
Bu kez müzakere başlıklarının, Obama dönemindekinden farklı olduğu vurgulanıyor. İran tarafının daha esnek davranmasının önemli olduğu belirtilirken, İsrail’in olası bir provokasyonla süreci sabote etme riski de göz ardı edilmiyor. Böyle bir senaryoda, İsrail’in doğrudan saldırıya geçmesi ve İran’ın buna vekil güçleri üzerinden karşılık vermesi halinde bölgenin ciddi şekilde istikrarsızlaşabileceği uyarısı yapılıyor.
ABD NET DESTEK VERMİYOR AMA…
Geçen yıl İsrail’in İran’a yönelik saldırılarında askeri üsleri hedef aldığı, bunun ABD’nin petrol fiyatlarının artmasını istememesi ve nükleer tesislerin hedef alınmasına sıcak bakmaması nedeniyle gerçekleştiği hatırlatılıyor. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun öncelikli hedefinin İran olduğu ve bu denklemde Hamas, Hizbullah ve diğer vekil güçlerin de yer aldığı bildiriliyor. Netanyahu’nun şu aşamada ABD Başkanı Donald Trump’tan net bir destek alamadığı, ancak doğrudan bir karşı duruşla da karşılaşmadığı belirtiliyor.